Makyaj hepimizin vazgeçemediği, hemen hemen hergün uygulamamıza rağmen soru işaretlerin bitmediği bir uğraş.

Benim için makyajın en önemli yapı taşı fondötendir. Eğer kendinize uygun bir fondöten bulmuşsanız makyaja 1-0 değil bence 2-0 önde başlamışsınızdır. Ve yine eğer iyi bir fondöten uygulamamışsanız, üzerine ne uygularsanız uygulayın iyi durmayacaktır.

Bu düşüncelerimden dolayı piyasada çok sayıda fondöten denedim ve benim için iyi ya da kötü olanları ayırt ettim.

Sizlere de zaman zaman bu iyi bulduklarımdan ve kötü bulduklarımdan, nedenleriyle birlikte bahsediyor olacağım. 

Bugün için  L’OREAL INFALLIBLE dan bahsedeceğim.

L’OREAL INFALLIBLE

Üründen bahsetmeden önce, bu fondötenin benim en iyi listemde ilk 3’te olduğunu söylemek isterim. Özellikle fiyat-performans analiziyle yola çıkacak olursak, ürün oldukça başarılı. 

Fondötenleri ve özelliklerini anlatırken 5 ana başlık altında inceleme yapcağım.

Başlayalım o zaman...

RENK – Fondöten renk skalasından daha önemli olan şey, şişedeki rengin cildinizle uyum sağlamasıdır. Bu ürün içindeki renk pigmentleri sayesinde cildinizin rengiyle mükemmel uyum sağlıyor. Bu yüzden yüzünüzde maske gibi durmuyor.

KAPATICILIK – Eğer çok problemli bir cildiniz varsa, kapatıcılık olarak bu fondöten size yeterli gelmeyebilir. Kabarık sivilcelerinizi ya da yoğun kırmızılıklarınızı tek başına kapatmayacaktır ne yazikki. Bunun için mutlaka öncesinde bir kapatıcı ürün kullanmanız gerekir. Ancak ufak siyah nokta ve sivilceleriniz, yada renk farklılıklarınız için oldukça yeterli bir ürün.

FORMULASYON – Bu üründe en sevdiğim özellik formülü ve yapısı oldu. Sürmesi ve uygulaması çok kolay. Cilt tarafından harika emiliyor. Ciltte kalın bir tabaka olarak asla kalmıyor. Ciltte yağlanma veya parlamaya sebep olmuyor. Ve sürdükten sonra çabucak kuruyor.

FİYAT –  Fiyat-performans ilişkisine baktığımızda ise ürün gayet başarılı. Piyasada bu ürünü 37-45 TL arasında bulabilirsiniz. Bu fiyata alabileceğiniz diğer markaların ürünleriyle kıyaslandığında L’OREAL INFALLIBLE bir iki adım önde gidiyor. Dilerseniz buradan satın alabilirsiniz ya da inceleyebilirsiniz.

SPF – 15 SPF güneş koruma faktörü olması da cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yeterli olacaktırç

Şişenin üzerinde 16 saate kadar dayanıklı olduğu yazıyor. Bunun abartıldığını düşünüyorum açıkçası. Benim deneyimlerime göre bu ürün normal bir havada max. 10 saate kadar dayanıyor. Sıcak ve nemli havalarda ise 6-8 saat arası kalıcılık gösteriyor. Bu yinede benim için yeterli ve güzel bir sonuç.

Fondöten incelemelerine devam ediyor olacağım. Yağlı ve problemli ciltler için yazmış olduğım fondöten tavsiyeleri yazım için lütfen tıklayın.

Takipte kalın...

Keyifli günler...

Güzel bir Cuma sabahından günaydınlar. Bugünkü yazımda arkadaşlarımdan ve çevremden görmüş olduğum bir sorunsaldan bahsetmek istiyorum. Erkeklerde makyaj sorunsalı. Erkekler makyaj yapar mı, neden makyaj yapmaya ihtiyaç duyarlar, erkeklerin makyaj yapması yaygın mı, erkekler hangi makyaj malzemelerini kullanabilirler, kozmektik sektörü erkeklere göre değil mi, makyaj yapmak isteyen ama çekinen erkekler neyden çekinirler gibi bir çok sorunun cevabını bulabileceğiniz yazımı keyifle okumanızı diliyorum.

Önce insanların erkeklerin makyaj yapması ile ilgili olan önyargıların sebeplerinden bahsetmek istiyorum. Günümüzde genellikle makyaj denilince akla gelen şey, kadınların güzel görünmek için çeşitli malzemelerle yüzlerini boyamasından ibarettir. Ancak makyajın çıkış amacı ya da asıl amacı bu değildir.

Makyajın çıkış amacı yüzünüzde olan ve sizi günlük hayatınızda etkileyen kusurlarınızı kapatmaktır. Böylelikle kusurlarınızı kapatarak daha güzel bir görünüme sahip olursunuz. Bu yönünden baktığımız zaman erkeklerin makyaj yapmaları, makyajın tanımı açısından hiçbir sorun teşkil etmemektedir. Yüzlerinde yada vücutlarında herhangi bir kusurları varsa kusurlu bölgeye makyaj yapmaları kadar normal bir şey yok. Zaten makyajın kelime anlamı da; yüzü güzelleştirmek, kusurları gizlemek amacıyla boyama’dır.  Ancak yıllar içinde makyajın kullanım amacı değişmiş ve bugünlerde hemen herkesin iyi kötü yaptığı bir uygulama haline gelmiştir ve kadınların tekeline geçmiştir.

Resimde gördüğünüz bu erkeğin yüzündeki lekeler makyaj yardımıyla kapatılmıştır.

 Ve profesyonel herhangi bir müdahale bulunmamaktadır. 

Bu ve bunun gibi kusurlara sahip beylerin, daha iyi görünme hakları yok mudur?

Erkeklerin bu makyaj konusundaki kadın hegemonyasını kırmasının zamanı çoktan geldi bence. Bir kadın düşünelim yüzünde çiller olsun ya da çokça açıklı koyulu lekeli bir cilde sahip olsun. Kadın bunu her istediğinde makyajla kapatabilir ve eğer isterse bir ömür boyunca kimse onun çilli olduğunu bilemez. Peki ya bir erkek çilli ise yada yüzünde lekeler varsa? Kadın bunu dilediği gibi saklayıp kamufle etme hakkına sahipken, erkek neden sırf adı makyaj diye ve kadınlara ait olduğu düşünülen birşey diye bu hakdan mahrum kalsınki? Halbuki bu çilleri basit bir fondöten yardımıyla hemde hiç belli olmayacak şekilde kapatmak mümkündür.

Bu ve bunun gibi birçok makyaj hilesini kullanarak erkeklerinde olduğundan çok daha iyi görünüme sahip olma hakları vardır. Kadınlar zaman içinde makyajı kendilerine ait birşey gibi sunup, erkeklerin bu hakkını elinden almış ve erkeklerin makyaj yapmalarını çeşitli homofobik sebeplere bağlamışlardır. Toplumun bu düzeni erkeklerin önemli bir hakkını çalmaktadır. Şimdi devir değişmekte ve erkeklerde zamanla makyaj yapmaya, kendilerinde görmek istemedikleri kusurları kapatmaya başlamışlardır. Bunları ister gerekli makyaj malzemesini temin ederek, ister annelerinin ya da kız arkadaşlarının makyaj malzemelerini kullanarak yapmaktadırlar. Erkekler gizlice bu malzemeleri kullanmak zorunda bırakılmamalı, bu sektörü onlarda dilediğince kullanabilmeliler.

Diyeceksiniz ki ben sokakta yada çevrede hiç makyajlı erkek görmedim sen nerde gördün. Size şunu söyleyebilirimki emin olun siz de gördünüz ama anlamadınız. Çünkü erkekler toplumdaki bu baskı nedeniyle makyaj yapıp belli olmaması konusunda o kadar ustalaştılarki değme kadınlara taş çıkartılar. Evet bazı erkekler o kadar iyi makyaj yapıyorki biz bunu anlayamıyoruz. Aslında azınlıkta kalan o erkekler makyajın uygulanma amacını en doğru şekilde yerine getirenlerdir. Çoğu kadın gibi makyaj yaptığı 10 km öteden belli olup da boya küpüne dönmek demek değildir makyaj.

Evet erkeklerde makyaj yapabilirler. Bu onlarında hakkıdır. Ve bugünlerde bu haklarını geri almaya başlamışlardır. Tabi kadın makyajı ve erkek makyajı arasında büyük farklar vardır. Hem uygulanış hem de kullanılan malzemeler yönünden. Eğer talep olursa bunlarla ilgili detaylı yazılarımı sizinle paylaşırım. Taleplerinizi belirtin lütfen. Herkese iyi cumalar...

Herkese merhaba, bugünkü yazımda sizlere cilt tiplerinize ve isteklerinize göre en uygun olan cilt baz malzemenizi ve uygulamasıyla ilgili püf noktalarını vermek istiyorum.  Keyifli okumalar...

Cilt tipleri genel olarak 3 gruba ayrılır yağlı, kuru veya karma ciltler olarak. Hepsinin kendi içinde bir takım avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Yağlı ciltler genelde siyah nokta ve sivilcelerle baş etmeye çalışırken kuru ciltlerde bu problemlere sık rastlanmaz. Ancak bunun yanında kuru ciltler daha erken yaşlanma ve kırışıklık belirtileri gösterirken, yağlı ciltler bu konuda çok avantajlıdır. Bu ve bunun gibi pek çok farklı konuda farkı dezavantajlar ya da avantajlar bulunmaktadır. Bu sebepten farklı cilt tipine sahip kişilerin mutlaka cilt yapılarına uygun makyaj malzemesi kullanmaları gerekmektedir.

Genellikle en problemli olarak nitelendirilen yağlı ciltler ile başlayalım. Yağlı ciltler için söylememiz gereken ilk şey kullanacakları malzeme ne olursa olsun (fondöten, pudra, bb krem...), ürün mutlaka su bazlı ve hatta mümkünse komedojenik olmamalıdır. Komedojenik olmaması ürünün gözenekleri tıkamaması, siyah nokta ve sivilcelere sebebiyet vermemesi anlamına gelmektedir. Ürün almaya gittiğiniz zaman size yardımcı olan görevlilere söylerseniz size komedojenik olmayan ürünleri gösterecektir. Ayrıca ürünlerin üstünde de “komedojenik değildir/non-comedogenic” ibarelerini görebilirsiniz.

                                Ürünlerde örnek olarak yukarıdakiler gibi bu uyarıları görebilirsiniz.

Yağlı ciltler genelde en problemli ciltler olduğundan, bu cilt tipine sahip bayanlar genellikle kapatma özelliği en yoğun olan fondötene yönelmektedirler. Cillteki kusurları en iyi kapattığı düşünülen fondöten bazı zamanlarda işlevini göstermeyebilir. Eğer kullandığınız fondöten su bazlı değilse, ürün cildinizde kalıp gibi yapışıp kalacak, nefes almasını engelleyecektir. Zaten yağlanmaya müsait olan cildinizde terlemeye sebep vererek, mevcut yağlandırmanızı arttıracaktır. Bu yüzden eğer fondöten  tercih edilecekse mutlaka su bazlı olmasına dikkat edilmelidir. Bu konuda yine satış danışmanlarından yardım alabilirsiniz. Su bazlı ürün aynı zamanda diğer ürünlere göre cildinizde daha fazla kalıcı olacaktır. Yağlı ciltler için sizlere her bütçeye göre tavsiye edebileceğim 3 adet ürünüm olacaktır. İlki Clinique Anti-Blemish Fondöten. Fiyatı 89.00 TL (30 ml), ikincisi L’oreal True Match, fiyatı 50-55 Tl arası ve üçünü son olarak Maybelline AffiniMat fiyatı 20-25 TL arası.

Bu ürünlerin üçünüde deneyen birisi olarak şunu söykeyebilirimki aralarında hiçbir fark bulunmamaktadır. Ne kalıcılık, ne kapatıcılık ne da başka bir konuda herhangi bir fark yoktur. Tamamen bütçenize göre hareket edebileceğiniz ürünlerdir. Ancak şunu tavsiye edebilirimki 20 TL’nin altındaki fondötenleri hiçbir suretle kullanmamanız gerekmektedir. Çünkü hiçbir sağlıklı makyaj malzemesi bu fiyatın altında bir maliyetle piyasaya sürülemez. İçinde mutlaka sizlere zarar verecek karışımlar bulunur. Bu yüzden bu konuya dikkat edelim lütfen.

Fondötenden sonra pudraya değinmek istiyorum. Eğer cildiniz çok kusurlu değilse, yağlı cildinizde sadece pudra kullanmanızı tavsiye ediyorum. Bu cildinizin parlamasını engelleyip nefes almasını sağlayacaktır. Ve gün içinde kolaylıkla uygulanabilir olmasıylada, makyaj tazeleme açısından size pratiklik sağlayacaktır. Eğer cildiniz çok kusurlu bir yapıya sahip ise, yukarıda belirttiğim tavsiyeler üzerine uyguladığınız fondötenin üstüne, ikinci kat olarak pudrayı uygulayabilirsiniz. Pudralarda su bazlı ve komedojenik olmama özelliklerine sahip olanlar olarak ayrışmaktadırlar. Ayrıca pudra uygulamasında bir diğer püf nokta uygulanış şeklinde saklıdır. Pudrayi genellikle kutularının içinden çıkan süngerlerle uygulamak oldukça sağlıksız ve yanlış bir yöntemdir. Pudrayı süngerle uygulamak cildinizde kalıp gibi yapay bir görüntü oluşturmakla birlikte 2. ve 3. Kullanımdan itibaren süngerin renginin koyulaştığını görüceksiniz. Bu cildinizdeki yağlanmayla beraber sivilce ve siyah nokta oluşumunu da hızlandıracaktır. Bu yüzden pudra mutlaka fırça yardımıyla uygulanmalıdır. İlk allık önerim Lancome Star Bronzer Intense SPF 10 Pudra fiyatı 115 TL, ikinci sırada yine L’oreal dan True Match Pudra fiyatı 50 TL, ve son sırada Maybelline Super Stay 24h Waterproof Powder 25-30 TL arası.  Piyasada çok daha ucuza pudra temin etmek mümkün ancak söylediğim gibi bunları kullanmamak cilt sağlınız için çok iyi olacaktır.  

Son olarak son yılların modası olan BB kremlerden bahsetmek istiyorum. Yağlı cilte sahip olanların tercih etmeleri gereken ürünler arasında ilk sırada yer almaktadır. BB kremlerin cilt tiplerine göre ayrı  ürünleri  bulunanları olsa da, hemen hemen hepsi yağlı ciltlerin kullanımına uygundur. İçlerinde nemlendirici, güneş koruyucu, vitamin ve mineraller, pürüzsüzleştirici maddeler vs. birçok şeyi barındırarak, ciltteki renk tonları farklılıklarını ve kusurları kapatarak en doğal etkiyi bırakırlar. Bu yüzden BB kremleri kullanarak bir taşla birden fazla kuşu vurabilirsiniz. Aynı zamanda fondötenlere göre çok daha uygun fiyatla satılmaları BB kremi tercih sıralamasında en üstlere çıkartıyor. BB kremlerle ve ürünlerin tanıtımıyla ilgili detaylı bir yazıyı sizlere önümüzdeki günlerde paylaşıyor olacağım. BB kremlerinde kullanış şekli olarak fondötenlerden bir farkı bulunmamaktadır. Piyasada şu anda hemen hemen her markaya ait bir BB krem bulunmaktadır. Bunların arasından yağlı ciltler için en uygun olacak şekilde şöyle sıralayabiliriz  birinci sırada MAC Prep + Prime Beauty Balm  87 TL, ikinci sırada La Roche BB Krem 40 TL ve üçüncü sırada Garnier BB Krem 18 TL. Bunların arasında yine bir fark bulunmamakla beraber çok sorunlu ciltlerin dermakozmetik alt yapıya sahip olmasından dolayı La Roche’un BB kremini tercih etmelerini öneriyorum.

Bugünkü yazımızı özetleyecek olursak; yağlı cilde sahip olan bayanların makyajlarında öncelikle BB krem tercih etmelerini öneriyorum. İkinci sırada pudra var ve son olarak fondöten. Evet yağlı ciltlerin fondöten kullanmamaları, problemlerini arttırmamak adına büyük önem teşkil etmektedir. Bu yazımda yer alan ürünlerin hepsini denemiş olduğum için, size de gönül rahatlığıyla öneriyorum. Bunların dışında değinmediğim ya da merak ettiğiniz başka hususlar olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Mutlu günler dilerim..